Biber

Bitkinin tarihçesi M.Ö. 7500 yıllarına dayansa da, bitkiye Kapsikum ismini veren kişinin 1656-1708 yılları arasında yaşamış olan Fransız botanikçi Joseph Pitton de Tournefort olduğu bilinmektedir. Kapsikum kelimesinin niye bu bitkiye isim olarak verildiğine dair ise farklı görüşler vardır. Bitkinin meyvesinin tomruk görüntüsünün kutuya benzemesinden ötürü Latince “capsa” kutu anlamına gelmesinin yanısıra, Yunanca Kapto (yutmak veya ısırmak) sözcüğünden türetilerek Kapsikum adına ulaşıldığı da rivayet edilmektedir.
Araştırmalar kapsikum bitkisinin menşeinin batı yarımküre olduğunu ortaya koyarken, M.Ö 7500 yıllarından beri kapsikum bitkisinin var olduğu bilinmektedir. Arkeolojik çalışmalar biberin ilk olarak Orta Amerika’da Ekvator’da görüldüğünü ortaya koymaktadır. Kapsikum’un, yani biberin Avrupa’ya oradan da Asya ve Afrika’ya Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını keşfinden sonra yayıldığı, Amerika’ya yapılan bu seferlerin ikincisinde yer alan Diego Alvarez Chanca isimli bir doktorun, bitki tohumlarını İspanya’ya getirdiği söylenmektedir.
Günümüze gelindiğinde, acılık, şekil, renk, büyüklük gibi farklı genetik karakterde 3000 çeşit biberin olduğu bilinmektedir. 100 g. yaş biberde yaklaşık 52 mg., kuru biberde ise 15 mg. C vitamini bulunur.